Saturday, August 4, 2007

Son yaklaşıyor

Artık o kadar kolay gülümseyemediğimi itiraf etmeliyim.
Sona geldik. 20 gün kaldı.
Daha geri dönmeden bile burayı özlemeye başladım.
Çok verimsiz bir ay geçirdim. Bilgisayar meseleleri beni her şekilde yormaya ve üzmeye devam ediyor. İlk başlarda iyiydi aslında. Ayı ile çalışmaya başlamak, vesaire. Ama bir ayda hiç sonuç alamamak kötü, bitarafı kırık 3-5 önemsiz plottan başka. Ve miniworkshop ve o SUSY07 saçmalığı. Sürüklendim resmen. Yapacak çok şey var - ama gitme zamanı yaklaştı.
Gayret Sezen Usta!

Thursday, June 28, 2007

la vita e bella!

Çok yorgunum - sadece blog yazmaya enerjim var - bu mukkemmel! Neslihan'ı beklerken yazayım.

Farkettim ki son gunlerde yuzume kalici bir gulumseme ifadesi yerlesti - kendimi sürekli gulumserken yakalıyorum. Yaptığım işler hala çok önemsiz - ama ben sabır ve umut etmeye devam ediyorum.

LH'dan geldiğimden beri koşturuyorum. Hele bu hafta başından beri tam istediğim gibi yaşıyorum denebilir (tabi düşünmeye ve birşeyler okumaya biraz daha fırsat bulabilsem - ve dağcıyla daha sağlam bir işe başlamış olsam dha mutlu olurdum ama...). Teori enstitüsü harika gidiyor - ama çok dikkatli olup gözümü açmam lazım, yoksa hiçbirşey yapmadan bitiverebilir! Günde iki kere teoriye gidiyorum genelde - kozmokahve, phenclub, smeminerler, teori enstitüsü toplantıları - ve dagcıyla özel olarak çalışmak için - umarım böyle devam eder. Korkarım alışkanlık yapacak!

Karşılaştırma işinde sona yaklaşıyoruz - yani tabi birsürü iş yapılabilir ama biryerlerde durmak lazım. Yarından sonra NUHM karşılaştırması işine geçicez büyük ihtimalle.

Bu arada CERN enstantanesi - yani böyle birşeyi yaşamak çok güzel:

CERNde sabah: Kalktım, ofise gidiyorum, yeni yeni ayılıyorum falan - iki adam sabahın köründe yolun ortasında konuşuyolardı (ortamdaki tek hayat belirtisi onlardı) "there is no quantum mechanical evidence for dark energy, if you consider this ..." falan - tammaaaaam, CERN en iyi!

Monday, June 25, 2007

16 saat sonra...

LHC - Cosmology Interplay başlıyor.
Haberi ilk gördüğüm anı çok net hatırlıyorum - aklımı kaybedercesine sevinmiştim - altı buçuk ay önceydi - ve sonra o bekleyiş ayları - aman Tanrım - hergün umutla newton hesabına bakmalar - ve sonra 4 Mayıs zaferi.

Peygamberle tanışmamın üzerinden neredeyse üç yıl geçti. Bu üç yılın başarısızlığını omuzlarımda çok ağır hissediyorum. Ne komik - hala bir tez konum yok! Büyük büyük insanlarla arkadaş oluyorum, ama bu başarısızlığımı iyileştirmiyor. Bilgi eksiği inanılacak gibi değil - ama utanmazca umut etmeye devam ediyorum.

Bakalım - son şansım şimdi - kafamı toplamalıyım - zaman çok geç olmadan - yeni dostlarımın bana güveninin ve fizik yapabilme şansımın devam edebilmesi adına.

Friday, June 22, 2007

"özgürlük 22"den on yıl sonra!

Ya - 10 yil once tam bugun universite sinavina girmistim - on yil once
bugun fizikci olmaya hak kazanmistim - o zamanlar CERN denen seyden
haberim bile yoktu - haberim olsaydi dahi burda olmayi hayal bile
edemezdim. Asla hayal edemeyecegim seyleri gerceklestirmeme katkisi
olanlara buralardan selamlar olsun!

Ama nasil istiyodum fizikci olmayi! Bakiyorum, hicbirsey degismemis, ayni
heyecan devam ediyor, hatta isin hos tarafi, heyecan hergun artiyor -
zorluklari, hayal kirikliklarini hic iplemiyor. Bilgisayar
sacmaliklarinin, 007 stratejilerinin arasindan kafami kaldirip 2 saniye
dusunmem yetiyor heyecani yeri yuklemek icin!

Sinavdan sonra piknige gitmistik - sinava giren bir baska arkadas daha
vardi. Koca bi ucurtma yapmistik (hatta benim kisa bir sure gidip sonra
nefretle biraktigim dersanenin test kagitlarindan kuyruk yapmistik) ve
ucurmustuk. Ustunde "ozgurluk 22" yaziyodu.
Ucurtma hala evde - sertaca soyledim, ucurcak benim icin bir ara.

Cok komik - 2 bucuk aydir modum cok garip - burayla butunlestim resmen.
Sanki ezelden beridir burdayim - gecmis ve gelecek mefhumu yok,
CERN uzay-zamaninda umarsizca suzulen spherical bir Sezen Usta diyorum.
Ama mod anlatilmaz tabi. Gercekten cok garip ya, sanki agirlik merkezimin
tam ustundeyim falan - hic gerilim yok.

...........


Bir sürü şey oluyor - bazı şeyler hızlı ilerliyor, bazı işlerde verimsizlikler var. Elimden geleni yapıyorum, yapmam lazım!

Friday, May 18, 2007

İlk sonuçlar

Of, yine yazmaya vakit bulamamıştım kaç gündür!
Ama boşa değil tabi ki - çalışmaya acayip kaptırmışım.
Geçen cuma (yanlız bu noktada bugünün hangi gün olduğunu kavramak için yaklaşık 30 saniye düşündüm - sanırım dinlenmem gerekiyo! Tabi dünün tatil olması da kafamı karıştırdı, o ayrı mesele.) dağcı ile kulanılacak SM parametreleri arasında mutabakat yapmaya çalıştık (biraz kanlı oldu ama, ben kazandım - kadın bana kızdı falan, ama sonra pazartesi günü "hımm, işaret ettiğin şeyi anlıyorum" dedi. Sonuçta ben de az laf çok iş modunda cumartesi gecesi bütün CMS noktalarını rundum. Hatta Luc'la da top mass mevzuundan koyu bir muhabbete başladık.. Adamlar ilginç bir şekilde yaptığım işe baya bir değer veriyorlar. Ve pazar günü ilk sonuçları salladım (point spectrayı). Pazar gününün kalanında BH sunuşuyla ilgilendim. Cumartesi günü büyük bir keşif yapıp windowsa tex4ppt kurmayı başarmıştım - artık pptlerde istediğim formulu latexle yazabilicem, oh be!

Pazartesi günü dagcıdan bir takdir maili aldıktan sonra bir boyutlu scanler için kodları keşfetmeye başladım. mu ve tanb'ya karşı çeşitli parametreleri çizdirecektim. Isa neyse de diğerlerini keşfetmek lazımdı tabi. İşi garantiye almak için script yöntemini kullanmaayı düşünüm. Pazartesi ögleden sonra bi de script öğrenirsin birazcık, falan. Ama pazartesi akşamı kızdım baya - hostelde yer yok yaaaaaa, ucuz odalarda. Bayaa bayaa bir moralim bozuldu. ama toparlandık tabi, napalım - isayla uğraşmaya başladık.

Sonra salı günü allahın softsusy denen abuk programıyla resmen cebelleştim. Bir gnümü yedi program. Ama akşam sularında becerdim - program sonuçları bir güzel şakıdı.

Çarşamba günü de (bu ne biçim blog ya, resmen yazamıyorum, ama kaptanın seyir defteri moduna uydu cidden) suspect ve sphenoyu hallettim. Çarşamba günü kozmokahvede süper bayık bi herif vardı, keşke gitmeseymişim. Ama micro BHlerin trans-planckian davranışlarını falan açıklıycaktı - da vakit yetmedi. Ama koset moset, kaptım bişeyler yine. Çarşamba akşamı wg1 topantısı da iyiydi. 4 buçuk saat uyursun orda. Ama bizimkilerle aram iyiiiii.

Dün tatildi yine. Yahu ne çok tatil yapıyo bu herifler. Dün de rootla cebelleştim. Ama root harika. Plot çizmenin keyfini yaşadım resmen. Yıllardır özenirdim ben de plot çiziyim diye, kısmet bugüneymiş. Ama 2 boyutlu plotlarla derdim vaaar. Gerçi onları hemen çizmem gerekmiyo ama neden olmasın. m0 - tanb uzayında çeşitli parametrelerin hatalarını scan etmek istiyorum, ama hataları hesaplattıramıyorum bi türlü. NEyse çözücez.

Nihayetinde bu sabah yolladım plotları. Daha kimseden cevap yok. Şimdi Maria'yı kırmıyıp CMS noklalarını mt = 172 için runıyorum. Runması dert değil de sonuçları tablolaması olum yaaaa. Daha BH pptsi var, TIK var, rapor var. Yandım valla.

Thursday, May 10, 2007

çalış çalış!

Yine SUSYnin derinliklerinde kayboldum.
Ya öğrenecek milyonlarca şey var. Temelsizlik ne kadar kötü!
Salıdan beri dah önceki iki software karşılaştırma makalesini okudum. Biri direk software'lerin verdiği SUSY spectrum farkları, öbürü de bu softwareleri micromegasa takıp relic density hesaplatınca aldıgınız farklar. Okurken tabi yine SUSY nedir, DM nedir öğreniyosunuz. DM ile ilgili de notlar tutmaya başladım. Parça parça tezi oluşturuyorum aslında! Tabi çoooook cila gerekiyo ama.
İşte bunları okurken görüyorum ki software karşılaştırmak için teoriyi iyi bilmek gerekir, "o kod şurda şu hesabı yapmış, bu kod yapmamış" modu bi ton açıklama var. Önceki paperdan bu yana 4 sene geçmiş. O hespalar değişti büyük ihtimal. Eski paperdaki tabloyu update edeyim dedim, nerde kaç loop correction, falan - ama teoriyi iyi bilmeden yorum yapmak cok zor. Tabi ben yine tutuştum, yine dün Howard'a döndüm. Biraz interactionları çalışayım dedim. Biraz daha yürüsem meşhur RGElerin nasıl tanımlandığına gelicem. ama tabi asla tam anlaşılmıyo olay, sadece "haaa, bu da böyle oluyomuş" diyosunuz.

Sonuçta doğrudan yaptığım işe yönelik de arka taraftan çoook teori çalışmam gerekiyo - bu da pratik iş yapmamı engelliyo - ama teoriyi bilmeden pratik işi saglıklı yapamam, hatta hiç yapamam. Tam ikilem yani.

Neyse ben şimdi günlük "düşünme" sessionuna. Charles Aznavur söyler aşşağıda.

Tuesday, May 8, 2007

daha verimli lütfen!

Dün öğleden sonra BH konuşması üzerine çalışmaya başladım. elbette geçen 3 yılın katkısı olmalı ve çok daha profesyonel yapmalıyım. Daha az laf, daha çok içerik, ama yine de olabildiğince sezgisel ve eğlenceli. Greg'in review'ünü falan okudum birazcık akşam. 2-3 slide yaptım. Biaz önce de Albert'le mailleştik, terslik çıkmazsa sabaha buluşucaz.

Ama bugün itiraf etmeliyim ki fazla verimli değildi. Resmen beynim karıncalanıyordu. Yanlızlık etkilerini göstermeye başladı. Dişimi sıkıyorum ama çok da kolay değil. Öğleden sonra o kadar uykum vardı ki odaya kestirmeye gittim - 2 saat uyumuşum!

Ama yine de devam. Sabine'den henüz cevap gelmedi - ama bu hafta CERNde olmadığını ve fazla ilgilenmeyeceğini cuma söylemişti bana (bu kızın işini ciddiye alması acayip hoşuma gidiyor - tam benim mod). Ben de onun iki software comparison makalesini okuyayım dedim. Karşılaştırma kısmı tamam, ama oralara gelemeden yine bir sürü kuramsal bilgi. Ya standart modeli bilmeyen kuramcı olur mu! Bu durum bana resmen acı veriyor. Artık gözümü karartıp açtım Aitchison & Hey'i. Bari toy modellerde falan renormalization group olayını öğreneyim. Bırakın SUSYi, SM couplinglerinin runningimeselesine bile hakim değilim. Tabi ben tersim ya, önce appendixlerden okumaya başladım - velhasıl biraz perturbation teori bakmak gerekti. Bu işler böyle nereye elimizi atsak bir eksik çıkıyor.

Ama yok - yine gördüm ki, kendi sözümü tutmayıp bugün "düşünmeye" zaman vermemek beni resmen uyuşturdu. Akşam herşeyi bırakıp CERNün içinde 1 saat yürüdüm kendime geleyim diye. Akşam da ıvır zıvırla oyalandıktan sonra "artık bugünden umut yok" diyip gömlek ütülemeye gidersin. Tabi ütülerken düşünme egzersizine başladım - ve koştura koştura yine buraya geldim.

Burada olmanın ne büyük bir mucize olduğunun farkındayım - bu farkındalığı kaybetmemeye çalışıyorum.